ROACCUTANE veya AKNETRENT NEDİR ?
Öncelikle kesinlikle doktor kontrolünde başlanması gereken, yeşil reçeteli, akne tedavisinde kullanılan, yüksek dozda A vitamini içeren, etkin ilaçlardır.
KİMLER BU TEDAVİYE BAŞLAYAMAZ?
İLAÇ KULLANIMI SIRASINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
- Kullanıldığı süreçte ve bıraktıktan sonraki 5 hafta hamile kalınması zararlıdır.
- Kolesterol seviyesini etkilediği için aylık kan verme tahlilleri- kilo ve yaş faktörlerine dikkat edilerek, ilaç dozajı doktor tarafından belirlenir.
- Tedaviye devam edildiği ve tedavi bittikten sonraki 1 ay başkalarına kan verilmemelidir.
- Karaciğer, böbrek yetmezliği olanlar ve emziren anneler bu tedaviye başlatılamaz.
- Depresyon, intihar girişiminde bulunan ve psikiyatrik tedavi gören hastalarda doktorlarına danışarak, tedavi süreci başlatılabilir.
- Kullanıldığı süreç içinde, karaciğeri yorduğu için alkolden uzak durulmalıdır.
- Deriyi soyduğu ve aşındırdığı için yoğun güneşten kaçınılmalı. Kesinlikle yüksek faktörlü güneş koruyucular kullanılmalıdır. (hava kapalı olsa dahi)
- Deriye daha fazla zarar verebilecek dövme-lazer-sir/ağda gibi işlemlerden uzak durulmalıdır.
- Günde en az 2 litre su tüketilmelidir.
İlaç prespektüsü çarşaf gibi olduğu için hepsini size yazmasam da, anladığınız üzere yan etkileri epey fazla olan bir ilaç.
Şimdi bu kadar yan etkiye ve vücuduma vereceği bu kadar zarara rağmen, ben bu ilaca neden ve nasıl başladım onu izah edeyim
>> Doktora gittiğimde 28 yaşındaydım ve yüzümde googleda roaccutane diye arattığınızda karşınıza çıkan o kırmızı ve iltihaplı kocaman sivilcelerin hiç biri yoktu. Şikayetim ise, ergenlik dönemi bitmesine rağmen, inatçı sivilcelerim olmasıydı. 3ay boyunda yüzünüzde taşıdığınız bir sivilceniz oldu mu sizin? Ne maskeler, ne clindoxyller, ne sabunlar kullandım sonuç SIFIR!
Artık gerçekten sinirlerimi bozmaya başlamıştı, yapı olarak zaten minyon, yaşını göstermeyen birinin bir de sivilceleri olursa, gerçek yaşına insanları inandırmak, benim için bir kaosa dönüşmüştü. Kendimi bir sabah doktorun karşısında bunlardan şikayet ederken bulduğumda, aklımda bu ilaçların hiç biri yoktu çünkü o fotoğraflardaki gibi bir görüntüm yoktu. Eve elimde bir aknetrent bilgilendirme kitapçığı ve bu sorunun karaciğer yağlanmasından oluştuğunun bilgisini alarak döndüm. O akşam kitapçığı okudum başıma neler geleceğini bilerek sabah kan vermeye gittim. Böylece tedavim Temmuz ortasında başlamış oldu. Benim zamanlamam yanlıştı fakat yaşımın ve bir an önce kurtulma isteğimin etkisi çok büyük. Pişman değilim. <<
Yine de Başlayacaklara tek tavsiyem; asla yazın başlamayın!
Tabii yaz ortası peynir gibi bembeyaz olmayı, mümkün oldukça (güneş koruyucu kullansanız dahi) gündüz dışarı çıkmamayı, denize-havuza gittiğinizde hemen kurulanıp, şemsiye altında kurumayı bile beklemeden eve gönmeyi, vampir gibi sokağa çıkmak için akşam olmasını göze alırsanız o başka :)
İLK 15 GÜN: Tüm sivilcelerim, siyah noktalarım arttı çünkü deri altında ne varsa deri üzerine onlar tek tek çıkacaktı ve öyle de oldu. Fakat o çıkan sivilcelerim de bir hafta içinde kuruyarak kayboldu o 3ay kurtulamadığım sivilcelerin tek tek söndüğünü görmek bana harika moral oldu.
1.AY: VÜCUT
Cildimde kurumalar ve soyulmalar başlamıştı. Yüzünüz tamam ama bacaklar-kollar-dudaklar hatta gözleriniz bile kuruyor. Benim bu süreçte vücudum için onsuz asla diyeceğim tek nemlendirici > EXCİPİAL LİPO yağ bazlı, uygun fiyatlı, devletin karşıladığı süper ötesi bir losyon. Tedavim 3 ay sürdü ve bu süreçte ben 4 şişe Excipial Lipo bitirdim. Siz düşünün ne kadar kuruduğunuzu artık :) Bu arada banyoda suyun çok sıcak olmamasına ve keselenmemeye dikkat edin çünkü kızarıklık ve hassasiyetiniz günler sürüyor. Bu süreçte nemlenmeyen cilt gerildiğinden ve ilacın yan etkisinden kemik ve eklem ağrılarınız olabilir. Bu sebeple tüm vücudu sabah akşam nemlendirmek ve bol su tüketmek önemli.
YÜZ: Cildimin haşlanmış patates gibi kabuk kabuk soyulma evresine gelirsek; mecbur kalmadıkça asla fondöten-pudra vs. kullanmadım. Çünkü cildimin hava alması gerekiyordu ve o soyulmalara fondötenin kapatıcılık ya da ciltteki renk eşitliğini sağlaması zaten imkansızdı. Doktorum yüzümü normal su ile yıkamamı resmen yasakladı bunun sebebi de, şehir suyunun içindeki kireç ve klorun cildi daha da kurutmasıymış. Doktor tavsiyesiyle AVENE THERMAL WATER termal su ile tanıştım ve tedavim biteli 1,5sene olsa da ben hala kullanıyorum. Tam da burada herkesi uyarmam lazım >>> Lütfen elinizi sildiğiniz havluya yüzünüzü silmeyin !!! <<< Bu konuda doktorum sağ olsun beni uyarmış olsa da, bu benim zaten uzun zamandır dikkat ettiğim ve bana kağıt havlu kullanma alışkanlığı yaratan bir durum.
Güneş Koruyucum yine doktor tavsiyesiyle BIODERMA PHOTODERM AKN MAT 30 faktörlü, su bazlı, karma ve yağlı ciltler için 40-ml olan ürünü ben her gün ve dışarıdaysam 3-4 saatte bir yenilediğim için 4 ayda bitirdim. Devamlı soyulan ve yenilenen bir cildiniz olunca bebek beyazlığına kavuştuğunuz için güneş koruyucu çok önemli.
Nemlendirici doktor su bazlı herhangi bir nemlendirici kullanabilirsin diyince; LA ROCHE HYDREANE LEGERE alıp yine de doktoruma bu uygun olur mu diye onay aldığım doğrudur :) Bunun yanında günlük cilt temizliğimi ise, YVES ROCHER CULTURE BIO Aloevera Jel ile yaptım. Bu jel çok uygun fiyatlı ve %98'i organik, hem makyaj çıkartmak hem de cilt temizlemek için ideal. Hatta ortalık BİODERMA H2O ile yıkılırken, doktorum da evet BİODERMA kullanabilirsin demesine rağmen, internette övenler kadar memnun olmayanların kızarıklık-yanma-kuruluk-kaşıntı şikayetlerini okuyunca cesaret edememiştim.
YVES ROCHER alma sebebim; aloeveranın tedavi edici ve nemlendirici etkisi olması.
Gerçi şimdilerde Bioderma H2O kullanıyorum ve bir şikayetim yok ama o süreçte cildimi riske atamazdım.
NOT: Aklıma gelmişken, isterseniz ve yazının altına yorum halinde yazarsanız; Bioderma H2o ve YVES ROCHER BIO JEL kıyaslama yazısı yazabilirim ;)
Günlük olarak termal su- nemlendirici ve güneş koruyucu ve cildin kendini yenilemesine rağmen neden bir de temizleyici kullanıyorsun diyenler çok oldu. Şöyle ki; bu tedavi sırasında peeling etkili ürünler ve maskeler zararlı ve para tuzağı. Hatta güvenmediğiniz, işlemlerden, ürünlerden emin olmadığınız bir yere bu süreçte nem terapisi ya da cilt bakımına bile gitmeyin bence. Kazara cilt bakım ürünü satan birine denk gelirseniz kaçın ama kaçma imkanınız yoksa asla prim kazanmak için çok konuşan satış görevlilerine ve satılan, uygulanan mucizevi işlemlere inanmayın. Bu tedavi de doktor çok önemli, şu yazıda bile kaç kez doktor yazdım inanın saymadım. Doktorunuza sormadan atacağınız her adım cildinizde tedavisi imkansız leke ve yaralara sebep olabilir.
2. AY: DUDAK
Beni en zorlayan resmen ağlatan dudak çatlakları, ona soyulma diyemem çatlak da az kalır. Ne dudak koruyucular kullanıp, bitirdim bitirmek ne kelime resmen yedim. Doktor tavsiyesiyle kullandıklarım, ezcacı tavsiyeleri, kozmetik ürünler vs... Hafifleten oldu ama tedavi edip geçiren asla. Dudaklarım resmen patladı, dudak şişirtmek isteyenler beni görse vazgeçerlerdi o derece korkunçtum. İnternette neler okudum, ne fotoğraflar,dudaklar gördüm. Doktorum vücudumuzdaki en kolay parçalanan yağ dokusunun dudak olduğunu, durumun normal olduğunu söyleyince ancak rahatladım yoksa ailem ilacı bırakmam için baskı bile yaptı. Doktor Vazelin Pure ve İskilit adlı dudak ürünlerini önerdi, koşarak aldım ama sonuç fos. Onun yerine BLİSTEX MEDPLUS çok daha fazla işime yaradı. Hatta çoğu gece blistex ile vazelin pure karıştırıp dudaklarıma sürerek uyuduğum doğrudur.
MANİKÜR-PEDİKÜR: Tedavi süresince sivilcelerden sonra en sevindiğim olay. Zaten bu süreçte manikür pediküre gitmemek en mantıklısı olduğundan evde kendiniz yapmak zorundasınız. Fakat ilacı kullandığım süre içinde benim öyle bir ihtiyacım hiç olmadı. Derilerim zaten soyulurken ölü deriler kendini çok daha hızlı bıraktı ve tırnak diplerimi çok hafif tırnağımla iktirdiğim anda deriler kopuyordu :) Tabii ki üzerine hemen Excipial Lipo :)
GÖZ: Bir sabah gözüme kirpik batıyormuşcasına acıyla uyanınca, gözlerimin de kuruduğu tespitinden sonra çantamdan ayırmadığım REFRESH TEARS yani suni gözyaşı.
BURUN: Burun da kuruluğu da neymiş derken, ilaç sayesinde onunla da tanıştım. Burnumun içi öyle kurumuş ki, damarlarından biri çatlamış durduk yerde burnum kanayınca bunu da anlamış olduk. Doktorum sağolsun tek ve hızlı kurtarıcım SULFARHIN oldu.
SAÇ: Benim uzun yıllardır kafa derimde oluşan egzamamı ve kepek sorunumu resmen çözdü. Egzamam artık kabuklanmadan, yaraya dönmüştü. Fakat ilaç kullandığım süreçte ne o kaşıntılar, yaralar, kabuklar hiç biri yoktu.
3. AY SONU: Bir gece parmağım koptu zannettiğim bir acıyla uyandım. Tırnağımın üstü morarmıştı Sabaha kadar ne yaptıysak o ağrı-acı dinmedi. Sabah doktora gidince tırnağın düşecek malesef, bu da bir yan etki tedavinde iyi sonuç verdi artık bırakabiliriz diyince ilacı bıraktım. Tırnağım için antibiyotikli kremler kullanmama rağmen ancak acıyı azalttı ama o tırnak düşmesi, yenisinin çıkması 2ay sürdü. Bu arada ilacı bıraktıktan tam 1ay sonra tekrar kan tahlili yaptırdım ve herşey normal çıktı.
Şu an ilacı bırakalı 1.5 sene oluyor ve yüzüm tabii ki, bebek poposu gibi değil öyle olduğunu yazan-söyleyenlere de inanmamanızı tavsiye ederim :) Çünkü ilaç bir daha sivilce çıkartmayacağını garanti etmiyor ama tabii ki iltihap dolu akneler ve aylarca sönmeyen sivilcelerinizden kurtuluyorsunuz. Tedaviye başlarken bir mucizeyi beklemezseniz; sonuç bir hayli tatmin edici.
Sağlıklı bir cilt için temizlik ve nem tabii ki çok önemli fakat sürdüklerimizden çok yiyip-içtiklerimizle yani karaciğerimizle alakalı bunu hangi yaşta olursanız olun unutmaz ve buna göre yaşarsanız, sağlıklı bir cilde sahip olursunuz ;)